9 ve 10. sınıf öğrencilerimizin katılımıyla gerçekleşen konferansa kurgusal bir hikayeyle başlayan Usta, Sibirya’nın Altay Cumhuriyeti’nde yer alan bir bölgede Şaman kültürlerini devam ettiren Telengirtli Türklere dair bazı ayrıntılı bilgeler de verdi. Sonrasında anlattıklarının gerçek olmadığını, bunun bir kurgu olduğunu ve kendisinin bununla bir ütopya tasarladığını belirtti.

 

Buradan hareketle de ütopya kavramına bir açıklık getirdi, ütopya kavramının kökenini, ütopyanın daha iyi bir toplumun nasıl kurulabileceğini tasarladığını anlatan Usta, sözü Osmanlı döneminde yazılmış Türk Ütopyalarına getirdi. Bazı ütopik örneklerden bahseden yazar, söz konusu ütopyalarda dile gelen birçok düzenlemenin Atatürk tarafından Cumhuriyet döneminde hayata geçirildiklerini Sinoplu ve MÖ 5. yüzyılda yaşamış olan Diojen’in herkesin mutlu olacağı ideal bir toplum tasarladığını; tüketim toplumunun insanlığı ve doğayı nasıl tükettiğini ve bunun dışına çıkıldığında da daha mutlu ve huzurlu olunacağını vurguladı. Ama bunun için de sosyal medyayı daha bilinçli bir şekilde kullanmanın öneminden ve zorunluluğundan bahsetti.