Merhaba, ben Erdal Şahbaz.
Sizlere, yılların eğitimcisi olarak değil bir baba olarak sesleniyorum. Hepimiz için çocuklarımızın ne kadar değerli olduğunu, bizim kaygılarımızın da, umutlarımızın da merkezinde çocuklarımızın olduğunu biliyorum. Ben ve tüm yönetim kadromuz aynı duyarlılık ve sorumluluk anlayışı içinde öğrencilerimizi ailelerin en kıymetli emanetleri olarak kabul ediyoruz.
Gelişim Okulları öğrencilerinin kendi çocuklarımızdan ayrı göremeyiz. Bu anlayış, tüm kurumumuzun ortak duygusunu, her bireyimizin ortak hassasiyetini ifade ediyor. Bizler okulda ulaşımdan, beslenmeye, fiziksel ve zihinsel gelişimden sınav başarısına her noktada bu sorumluluğu hisseden büyük bir aile olmayı başardık.
Ülkemizin ve ailelerin en kıymetlisi olan çocuklarımızın güvenliği, sağlıklı kişisel gelişimleri, evrensel değerlerle uyumlu bilgi ve becerileri kazanması, her şeyin önündedir. Bir baba olarak eğitim kurumlarından ne bekliyorsam kendi yönettiğim kurumlarda da aynı beklentileri dikkate almayı bir zorunluluk olarak hissediyorum. Ülkemiz eğitim sisteminde merkezi sınav gerçeğinin sizler de, bizler de farkındayız. Ancak okul; benim için arkadaşlıklar, keyifli paylaşımlar da demektir.
Okul; özgüvenli, sağlıklı bir kişisel gelişim içinde hayatın güzelliklerine ve mutluluklarına yönlendiren bir işlev görmelidir. Merkezi sınavlardaki başarının yolu, mutlu ve kendine güvenen öğrencilerden geçiyor. Akademik performansı kişisel gelişimden ayrı düşünemeyiz. Akademik alanda sürekli gelişmeye inanıyoruz. Bu nedenle hem öğretmenlerimizin hem de eğitim teknolojilerimizin sürekli güncel olmalarını sağlayacak bir felsefeyi hayata geçiriyoruz.
Gelişim Okulları kampüsü öğrencilerimizin kendilerini iyi hissedeceği güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanı olarak tasarlandı. Yemyeşil bir kampüs içinde teknolojik olarak zengin sınıf ve laboratuvarlara sahip. Ama daha önemlisi, eğitimin asıl değerleri olan öğretmenlerimiz ve yöneticilerimizin öğrencilere yönelik ilgileri, sevgi dolu yaklaşımlarıdır. Eğitim, bina ya da teknoloji yatırımı değildir. Her anlamda odağında insan olan, insanlarla gerçekleşen hayatın en anlamlı etkinliğidir.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucu değerlerini; Atatürk’ün bilim, kültür ve sanat yaklaşımını temel ilkelerimizden biri olarak kabul ediyoruz. Yıllardır uluslararası projelerde Türkiye’den gelen öğrencilerle diğer ulusların öğrencilerini bir arada izleme fırsatı buldum. Açıkçası, bizim çocuklarımızın dünyada fark yaratacak potansiyellere sahip olduğunu gördüm. Ancak aynı zamanda tüm bu iddialı enerjilerinin önünde bir yabancı dil engelini de fark ettim. Yabancı dile çok ama çok önem vermememin ana nedeni de bu gözlemlerim oldu. Dil engelini aşan çocuklarımız kendi yaşıtları önünde özgüvenle durduğunda fark atıyorlar. Bu yüzden yabancı dile yaptığım her yatırımı çok önemsiyorum. Okulumuzun önemli iddialarından biri de yabancı dil öğrenimi.
Biz, öğrencilerimizi uluslararası rekabette öne çıkacak, değer yaratacak bireyler olarak kabul ediyoruz. Kuşkusuz iddialarımız yabancı dil ile sınırlı değil. Günümüz dünyasının en büyük sorunlarından biri kişisel gelişim. Bizler de eğitim felsefimizde, dayanıklı, hayal gücüyle geleceğe iyimser bakan, öz saygısı ve güveni ile fark yaratan öğrenciler ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. Böylece öğrencilerimizin hayatın içinde ve hayatı dönüştüren bir donanım ve kişisel gelişime sahip olmalarına odaklanıyoruz.
Sizler, çocuklarınızı bize emanet ettiğinizde, tüm Gelişim ailesine emanet etmiş oluyorsunuz. Aynı zamanda ulusal değerlerine saygılı ama evrensel değerlerle uyumlu birey olma yolunda çok önemli adım atıyorsunuz. Bu heyecan verici yolda sizlerle birlikte olmak bizlerin en büyük mutluluğu oluyor.